26 Eylül 2017 Salı

DERS ÇIKARILACAK NESNE VE OLAYLAR


  •                                            TOPLAMA  [ ⊞ ]
  • Öğretmen, matematik dersinde toplama konusunu işliyordu. - Çocuklar, aynı cinsten ve birbirine benzeyen şeyler toplanır; farklı cinsten ve birbirine benzemeyen maddeler  toplanmaz. Örnek olarak, 15 armutla 20 elma toplanmaz. Diyelim ki topladık, sonuç nedir? 35 armut mu , yoksa 35 elma mı?
  • Küçük Emre, parmak kaldırıp söz aldı:  - Bizim dükkanda toplanır, öğretmenim. - Bu nasıl olur Emre? - Çok kolay, öğretmenim; bir kilo sütle bir kilo suyu toplarsak , iki kilo süt eder.
      
          KOCAMIŞ  ASLAN

  •        Ormandaki hayvanları , tir tir titreten arslan ; ömrünün sonlarında çok güçsüz düşmüştü. Bütün eski köleleri, başına üşüşmüştü. Yararlanarak onun düşkünlük ve zayıflığından. At , ona yaklaşıp okkalı birkaç  çifte savurdu. Bir yılan gelip onu soktu, kurt yaraladı, öküz birkaç boynuz vurdu. Zavallı arslan, dertli, üzgün, bitkin ve perişan bir durumda; sonunu bekliyordu, ses bile çıkarmadan. Sineklerden bile, kendini koruyamıyordu. Bir de baktı ki , eşek de anırarak geliyor; dağın beyi, doğrularak dedi ki görünce bu eşeği:  "Yok artık! Bu kadar da olmaz. Doğrusu artık yeter. Ben ölmeye razıyım, bu ölümden de beter." ⇛ Ne buldum dememeli, ne bulacağım demeli; Ne gördüm dememeli, ne göreceğim demeli . Geleceğin neler getireceği  bilinmez; Ne oldum Dememeli, Ne Olacağım Demeli . " Aslan bile kendini sineklerden korumak zorundadır."
         CESARET NEDİR


  •  ☺[ + ] Öğretmen, sınıfta öğrencilerine " cesaret nedir? " sorusunu sorar.  "Herkes, bu konuda ne düşündüğünü söylesin" diye ekler. Arka sırada oturan bir öğrenci, parmak kaldırır. Öğretmen söz verir ve yanıtlamasını söyler. Çocuk, kendinden emin bir şekilde  şöyle yanıtlar: - Cesaret, bir şey bilmediği halde biliyormuş gibi yapıp;  parmak kaldırmaya denir, öğretmenim.

  •  Güzel   Sözler :  Kışa dayanamayanlar, ilk baharı göremezler. 
  •   Çözümde görev almayan, sorunun bir parçası olur.
     Büyük olmak iyidir ama adam olmak ve adam kalmak daha iyidir.
     Yaşamınızdan memnun değilseniz, düşüncelerinizi ( bakış açınızı)  değiştiriniz. Kendi durumundan memnun olmayan insan, mutlu olamaz.
     Uzaktan cesur olmak kolaydır. Gerçek cesaret, tehlike karşısında görülür. Cesaret ölmekle değil, yaşamakla ölçülür. Cesaretin dozunu iyi ayarlamak gerekir. Cesaret ve ümidini kaybeden, her şeyini kaybetmiş demektir !
     Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı  yenilgiye uğramamış, sadece pes etmiştir.
 Olgun adam, kendi mutluluğunun mimarıdır. 
 Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. 

25 Eylül 2017 Pazartesi

JEAN DE LA FONTAİNE ( JAN DÖ LA FONTEN )

  •     1621 ( 17. yy ) yılında doğmuş bir Fransız ozanıdır.Babası, bir devlet memurudur. Çocukluğu, dağ ve kırlarda geçmiştir. Belki de masal konularını hep hayvanlar arasında geçen olaylardan seçmesinin nedeni budur. Fakat bu durum, Fransız eleştirmenlerinin; her olayı başka birine bağlama çabalarının bir sonucu da olabilir. Doğru dürüst okuyamamış, memur olmuş, evlenmiştir. Özgürlük ve bağımsızlığı çok severmiş. Savruk bir hayat yaşamasına rağmen, çok çalışıp çok eser bırakmıştır.  Bir hayli para sıkıntısı çektiği halde, kral xıv. Lui'ye dalkavukluk etmemiştir. Nihayet 1695 yılında ölmüştür. Masallarının çoğunu, Aesopus (Ezop)  adlı eski bir Yunan öykücüsünden almıştır. Bunlara ne masal ne de öykü demek doğrudur. Fransızca " fable - fabl " denir. Hayvan ve cansız varlıkları insan gibi konuşturarak, ders vermek amacıyla yazılmış yazılara fabl denir. Her masal veya şiir, çok anlamlı ve düşündürücü bir ibret dersi vermektedir. Bunların taşıdıkları kıssadan hisseleri, çocukların  bulmalarına  yardım edilebilir.  Birer hazine sayılan, La Fonten masallarından yararlanmak gerekir. Bunlar eğiticidir. Örnek vermeden önce, şu tekerlemeyi okumanızı istiyorum  : ⇢  Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Deve tellal, horoz imam, fil berber iken. Var varanın, sür sürenin. Baykuşu çoktur viranenin. Destursuz bağa girenin ...Hak dost, veli dost. Dedemden kaldı bir eski post. Kasap olsam  sallayamam satırı, nalbant olsam nallayamam katırı, hamamcı olsam dost ahbap hatırı...Doğru kelam, bir gün başıma yıkıldı hamam. Düşündüm taşındım, tatlı tatlı kaşındım. Dağ başı bulutlu, benim gönlüm umutlu. Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Altı ay bir güz gittik. Uzun yolu ve sözü uzatmayalım, masalımıza başlayalım. ⟴     ⟺  HASTA  ADAM  VE  ÇOCUKLARI 
  • ⇶· Birlik ve bütünlükten kuvvet doğar. Tek başına kalan ve bilinçli olarak kontrol edilemeyen bir güç, zamanla güçsüzleşir. Kuvvetler, daha güçlü olmak için bir araya gelmelidir. Dinleyin, bu konuda  Ezop'un söylediklerini! Onunkilere eklersen düşüncelerimi, güçlerimizi birleştirmek için yaparım bunu; Ezop'la yarışmak, gelmez aklıma, Böyle bir şeyi düşünmem asla. Kimisi, ün kazanmak için ekler, yazdıklarından onur bekler. Bana göre değil böyle şeyler. Gelelim biz masalımıza, Oğullarının, güçlerini  birleştirmeye çalışan yaşlıya. Ölüm yatağında bir baba, öğüt vermiş oğullarına: Şu birbirine bağlı okları, * kırmayı deneyin* demiş. "  Ondan sonra kuracağım aradaki bağlantıyı." Büyük oğul denemiş, kıramadan geri vermiş. Ortanca da yapamamış. En küçük de parçalamaya uğraşmış, ama boşuna, oklar kırılmamış. " Ah, sizi güçsüzler " demiş baba, " Gelin göstereyim, neler yapabilir benim kuvvetim." Çocuklar gülmüşler." Babamız bizimle alay ediyor " diye düşünmüşler. Yaşlı adam, ipleri keserek ayırmış okları;  tek tek onları kırmış. Harcamadan fazla bir kuvvet. " Görüyorsunuz işte" demiş, birlik ve beraberliğin gücünü! Bağlı kalınız birbirinize, kardeş sevgisiyle." Hastalığı boyunca, başka söz söylememiş bir daha. Sonunda  öleceğini bilmiş :  " Sevgili çocuklarım " demiş, " Atalarımızın yanına gidiyorum; Hoşça kalın, söz verin bana kardeşçe yaşayacağınıza. Bu iyiliği yapın ölen babanıza." Ağlaşan çocuklar söz vermiş hep bir ağızdan. Babaları hayata gözlerini yummuş, göçüp gitmiş dünyadan. Oldukça büyük bir mirasa konmuş oğullar, ama bir hayli karmaşıkmış çözümlenecek davalar. Bir komşu mahkemeye başvurmuş, bir alacaklı arkalarından koşmuş; Bizim üçlü becermiş işleri ilk başta, fakat araları açılmış zamanla. Kanları birmiş ama, çıkar çatışmaları zarar vermiş onlara. Açgözlülük, aşırı kıskançlık bir yandan, davacılar öbür taraftan.  Gelmişler arka arkaya, aynı zamanda. Kardeşlerden biri paylaşmak isterken, diğeri diretmiş, üçüncüsü aldatmacaya gitmiş: Yargıç, yüz suçtan ceza vermiş onlara. Komşuları ve alacaklılar da, birikmiş kapılarında. Kardeşler ayrılmış, düşünceler uyuşamamış. Biri anlaşmak isterken diğeri tam tersini yapmış. Her şeylerini yitirdikten sonra, Bağlı durdukça, Okların kırılamayacağını hatırlamışlar, Ama çok geç kalmışlar ! …‖
     Akıllı insan, sonucun ne olacağını baştan tahmin eder; akıl, mantık, zeka ve iradesini kullanır; aldanmadan  ölçer, biçer, iyi düşünür ve ona göre davranır. " Tehlikeden kaçamayan, onu cesaretle  göğüslemeyi bilmelidir. Gerçek cesaret, tehlike karşısında görülür."  La FONTAİNE

23 Eylül 2017 Cumartesi

ÇOK YÖNLÜ BİR EĞİTMEN

      İnsanı eğitebilmek için onu, tam bir bütün olarak her yönüyle iyi tanımak gerekir. Yaşam boyu eğitim ve öğrenme, bütüncül bir yaklaşımla; tüm eğitim ve öğretim plan  ve etkinliklerini, bir tek programda toplar. Yaşam boyu öğrenme süreci, okul hayatıyla sınırlı değildir. Bütün öğrenme ve eğitim şekillerini kapsar. Bu  doğumdan ölüme kadar  devam eden bir süreçtir. Bunu süreklilik ilkesiyle açıklayabiliriz. Kendi kendine öğrenme, bir yaşam felsefesi olarak bu sürecin bir öğesidir.  Hayat okulunda, Öğrenmenin yaşı yoktur.  Yaşam boyu eğitim, yetişkinlerin gizil güç ve yeteneklerini, potansiyel ve yeterliliklerini;  bilgi, beceri ve niteliklerini  geliştirme ve kullanma olanakları sunar. Değişim, dönüşüm ve gelişimlere  uyum sağlamalarını amaçlar. Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK, kültür ve eğitimle ilgili bir öz deyişinde şöyle demektedir : " Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ; ya da  esaret ve sefalete terk eder."  Nasrettin Hoca, bir bütün olarak insana bir şeyler öğretebilmek amacıyla; onu çeşitli yönleriyle inceler; gözlemler ve bildiklerini fıkralarında anlatır. O, insana her şeyden daha fazla değer ve önem verir. Sadece görmekle yetinmeyip, çözüm ve çare arayıp bulmaya da çalışır. İnsanın ihtiyaç duyduğu değerleri hatırlatır. İnsan davranışlarını olumlu ( istendik) ve iyi yönde, kalıcı olarak değiştirmeyi hedeflemiştir. O, çok yönlü bir halk eğitimi filozofudur. Güldürerek düşündüren fıkraları, eğitim ve öğretim aracı olarak kullanılmıştır.  Toplumun ilerlemesi için cehaletin yenilmesi, bilgisizlik ve bilinçsizliğin aşılması gereken engeller olduğunu bilir. Çünkü bilinçsiz ve bilgisiz insan, mantıklı düşünemez ve mutlu olamaz. Her şeye rağmen, hayat bilinçli yaşanmaya değer. Öğrenilen bilgilerin uygulanması gerektiğini  söylemiştir. İnsanın, yaptığı hataların farkına vararak onları düzeltmesi, yanlış davranışlarını değiştirmesi, onlardan ders alması ve tekrarını önlemesi üzerinde durur. İnsanlara bir şeyler öğretmek ve yardım etmek için, onların düzeylerine inmek ve anlayabilecekleri dili konuşmak gerekir. 
  •  Nasrettin Hocaya, " En zararlı hayvan hangisidir? "  diye sormuşlar. " İnsandır." diye yanıtlamış. Bunun nedenini soranlara, şu açıklamayı yapmış: Köpek, ekmeğini yediği adama ihanet etmez. Kurt, insanlardan uzak yerlerde yaşar; kendi türüne kötülük etmez. Yılan, kendisine dokunmayan insanı  sokmaz. Oysa, insan böyle değildir. O, kendisine iyilik edene bile kötülük yapar.İnanmazsanız sınayın. Siz, dünyada insan kadar kendi hemcinsine kötülük eden  bir varlık gördünüz mü?
  •     O, cahil ve bilinçsiz insanların ne kadar zararlı olabileceklerine, bütün vahşi hayvanlardan bile daha tehlikeli olabileceklerine dikkati çeker.

     ⇨  Bir gün, ölü gömmeye giderken, " Tabutun sağında mı, solunda mı durmak gerekir? Önünde mi yoksa arkasında mı gitmek iyidir? " diye tartışan  iki kişiye, hocanın verdiği cevap oldukça anlamlı ve düşündürücüdür: " Neden, hiç düşünmeden  boş yere tartışıyorsunuz? Tabutun içinde bulunmayın da , neresinde bulunursanız bulunun." demiştir. Tabutun içine girmektense, yaşam savaşında (ölümle savaş) dayanmak ve direnmek( sabır ) çok daha iyi değil midir ?
    Düne ve yarına takılıp kalmayı bırakın. Bugünü ve şu anı bilinçli yaşamaya, sağlıklı ve mutlu olmaya bakın. Yarını yaşama garantisi var mı? İleriye ümit ve cesaretle bakalım ! Olumlu, iyi, akılcı ve gerçekçi düşünün, hayal gücünüzü kullanın ve geliştirin. Bilinçli ve mantıklı tercihler yapın. Cesur, güçlü, sabırlı ve dayanıklı olun. Hayat, her şeye rağmen; güzeldir ve yaşanmaya değer.

9 Eylül 2017 Cumartesi

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

     Rehberlik : Bireyin kendini tanıması ve anlaması, sorun ve çatışma çözme gücü kazanması, kapasitesini  geliştirmesi ve yükseltmesi, mantıklı ve gerçekçi kararlar alması, çevresine sağlıklı ve dengeli uyum sağlaması ve böylece kendini (özünü) gerçekleştirebilmesi için ; uzmanlar tarafından yapılan düzenli 

sistematik psikolojik yardımlardır.  Adı ne olursa olsun, rehberlik hizmetleri sınıflandırılırken, ilke ve amaçlarının ortak olduğu; bütünün,  değişik bakış açılarından görüldüğü hatırlanmalıdır. İnsanların, aynı olay veya duruma ( manzaraya)  bakış açıları farklıdır. Her öğretmen, aynı zamanda bir rehber ve psikolojik danışmandır. Rehberlik hizmetleri çözüm ve çare arayıp bulma, durumu düzeltme anlayışıyla başlamıştır.     Psikolojik danışma ve rehberlik,[ ⥅] eğitim  ve  öğretimin  ayrılmaz parçalarıdır. Modern eğitim, bireyi her yönüyle tam bir bütün olarak ele alır. Ona, bilgiye ulaşma yollarını ve öğrenmeyi öğretir. Öğrenmeye bilinçli olarak tam odaklanan birey, başarısızlık tan korkmaz. Öğrenme, öğrencinin bilinçli ve etkili  çabası sonucunda gerçekleşir. Bu durumdaki bireyin , kendine güveni tam ve motivasyonu yüksektir. En iyi motivasyon kaynağı, kişinin kendisidir. Pozitif düşünmek ve iyimser olmak, öz güveni arttırır . Bireyin vücut ve akıl (ruh) sağlığı da bir bütündür. Amaçlar arasında, psikolojik ve bedensel sağlığı korumak vardır. Zihinsel sağlık ve tedavi ihtiyacı da , rehberliğin gelişimini etkileyen bir etmen olmuştur.  İnsan, sağlık alanında da , psikolojik yardıma ihtiyaç duymaktadır. Doktorun uyguladığı iyileştirme süreci ve tıp yardımı alma konusunda, bilinçlenmesi  ve bilgilenmesi; ona yapılacak rehberliğe bağlıdır. Hastanın yersiz ve mantıksız korku ve endişelerini yenmesi ve cesaretlendirilmesi ; akılcı ve gerçekçi olması için psikolojik yardım çok önemlidir. Koruyucu sağlık hizmetleri, çok büyük önem  taşımaktadır. Bu konularda başarılı sonuçlar almak, gerekli iş birliğinin yapılmasına ve geliştirilmesine bağlıdır. 
Bu hizmetlerin temelinde, birey vardır. Mesleğin odak noktası, insan faktörü ve onun ihtiyaçlarıdır. Rehberlik, planlı ve programlı ve örgütlenmiş şekilde yürütülen bir hizmettir.  Bireyin, tam bir bütün olarak her yönüyle gelişmesi; eğitim ve öğretim etkinliklerinden, bilinçli  ve etkili biçimde  yararlanabilmesi için; uygun ortam sağlamaya yönelik hizmetlerin tümüdür. Amaç: Bireyin bütün kapasitesini ve güçlerini, kendisi ve çevresi için en iyi ve en uygun  düzeyde geliştirmektir. Psikolojik danışmanın amacı : Bireyin olumsuz , mantıksız ve gerçek dışı davranışlarını; olumlu, akılcı ve gerçekçi davranışlarla, kalıcı ve sürekli  şekilde değiştirmektir. Aynı zamanda onun  mantıklı, akılcı ve gerçekçi davranışlar geliştirmesine; bilinçli olarak yardım edilir. Hangi rehberlik tekniği veya yöntemi uygulanırsa uygulansın, temel ilke ve kurallara uyulmadığı zaman; yapılan iş, rehberlik sayılmaz. Bu uzmanlık alanında başarılı olmak , temel ilkelere uymakla mümkündür. ⟹ Egitim  ⥅ Öğretim + Yönetim + Rehberlik + Psikolojik danışma

Eğitim ve öğretim hizmetleriyle birlikte, rehberlik ve psikolojik danışmadan en iyi şekilde yararlanılabilir. Bu hizmetler, insan yaşamının tüm dönemlerini kapsar. Eğitim ve öğretimde olduğu gibi, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde de süreklilik esastır. En basit bir tanımla rehberlik, bireye yol göstermektir. Her türlü sorun ve çatışmayı çözen sihirli bir değnek değildir. Bireyi bilinçlendirme ve bilgilendirme hizmeti sunar ; gizil güç ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını ve geliştirilmesini sağlar. Rehberlik ve psikolojik danışmada zorlama ve şiddet yoktur. Koruyucu ve önleyici rehberlik çalışmaları yürütülür. Önleyici rehberlik ; Olumsuz, kötü ve zararlı alışkanlık ve davranışlar; ortaya çıkmadan ve birey üzerinde negatif ( istenmedik ) sonuçları görülmeden önce , bunların önlenmesini ve engellenmesini amaçlar. Ortaya çıkmadan önce önlemek, ortaya çıktıktan sonra çözmekten daha önemli ve daha yararlıdır. Korumak, tedavi etmekten çok daha iyidir. İnsan, saygıdeğer bir varlıktır. Ona, olumsuz ( istenmedik) ve zararlı düşünce, duygu ve davranışlarıyla başa çıkması için gerekli ve yeterli psikolojik yardım ve destek sağlanabilir. Moral gücü yükseltilebilir, dayanma gücü arttırılabilir. Bu bağlamda, işini zevkle yapabilir; uyum sağlar ve sorunlarına çözüm bulur. Oto kontrol ( kendi kendini kontrol) , sorun ve çatışmalarını çözme becerilerini geliştirmek, amaçlar arasındadır. Empati kurmayı öğrenmek gerekir. Empatik anlayış, temel iletişim becerisidir. İnsan, bu şekilde karşısındaki kişiyi anlayabilir.

  • ↔ Kendini gerçekleştiren birey, her yeni güne keyifle başlar, kendi kendine yetebilen ve mutlu olan bir insandır. Yalnız kalabilme gücüne ve cesaretine sahiptir. Her birey, kendine özgü olduğundan, insanlar arasında bireysel farklar vardır. Her insanın ayrı bir dünyası vardır. 
  • Öğrencilerin bireysel farklılıklarını bilmek ve onları tanımak  gerekir. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri , uygulamalarında birçok işlevi bir arada yerine getirir. Yani verilen hizmetin; uyum sağlayıcı, yönlendirici , geliştirici, ayarlayıcı, önleyici ve tamamlayıcı nitelikleri vardır.
  • Birey, sorunlarını çözdüğü sürece; sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilir. Bu nedenle, uyum sağlayıcı ve önleyici  rehberliğe gereken önem verilmelidir. Amaç, bireyin sağlıklı, mutlu  ve başarılı olmasına yardım etmektir. Birey, davranışlarının dozunu ayarlayabilmeli, oto kontrol dediğimiz; kendi kendini bilinçli olarak kontrol altına alabilmelidir. Bunu başarabilmek çok önemlidir. Her gelişim evresinde, insan psikolojik yardım ve desteğe ihtiyaç duyar. Rehberlik ve psikolojik danışma ; bedensel, zihinsel, psikolojik, duygusal ve sosyal; her yönüyle, onun en üst düzeyde gelişmesine yardım eden bir hizmet ve uzmanlık alanıdır. Olumlu, iyi ve yararlı değişim, dönüşüm ve gelişimi hedefler; olumsuz, kötü ve zararlı değişim ve sonuçları önler. Rehberlik ve eğitimin amaç ve hedefleri aynıdır. Bireyi yenilgiye uğratan dünya görüşünü değiştirerek; daha gerçekçi, mantıklı, akılcı, hoşgörülü ve pozitif bir yaşam felsefesi kazanmasına yardım etmek gerekir. İnsan, yaşayan bir ölü olmaktan kurtulmayı ve gerçekten yaşamayı; bilinçli ve iradeli olarak tercih edebilir! Bu bağlamda, şunu da hatırlatmak istiyorum: Kendi kendine yardım etme bilinç, irade ve bilgisinden yoksun olana, hiç kimse yardım etmez! Bu durum içindeki biri de,  hiç kimseye yardım edemez. Öğrenciyi olumsuz ve kötü etkileyen koşulları, olumluya ve iyiye dönüştürmek çok önemlidir. Sonuç olarak akıllı insan,  kendi kendine yardım etme bilinç, irade ve azmiyle ; sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yaşam sürebilir. Yaşarken ölmek yerine, doğru dürüst ve gerçekten bilinçli yaşamayı
  •   öğrenebilir. Hayatını dolu dolu yaşayabilir.
   ➦➧⍆⍇⍏⍐⍖⍗⇾⍅⍆⍇⍈⍏⍐⍖⍗⇿ ➤➥➦➧➨➩➪➫

5 Eylül 2017 Salı

" ŞİMDİ VE BURADA " EĞİTİMİ

 
     Ünlü filozof  Nietzche ( niçe), insanla inek arasındaki en büyük farkın ne olduğunu sorgularken; şu görüşü ileri sürmektedir: Bir inek geçmiş zamanın üzüntü ve pişmanlığını ; gelecek zamanın korku, endişe ve kaygılarını taşımadan içinde bulunduğu şimdiki zamanda (anda) nasıl yaşayacağını bilir. O anda ve orada mutlu olur. Herhangi bir korku, endişe ve kaygı duymadan  ve üzülmeden yaşamaktan zevk alır. Bunu bir inek yapabiliyorsa, insan neden yapamıyor? yapmaması için  neler  engel oluyor? Binlerce neden var, yaşamak için; Her günkü ölümü yenmek için ; Umudun ayak izinde, cesaretle ilerlemek ; Seni sevmenin mutluluğu için. İnsan, genelde o anda ve orada " şimdi ve burada " ; yaptığı işe tam bir bütün olarak odaklanamaz ve motivasyon sağlayamaz. Anı yaşamak ( carpe diem)  tam bir bütünlüktür. Vücuduyla orada fakat aklıyla başka yerdedir. Bir maymun gibi daldan dala atlar. Geçmiş zamanla gelecek zaman arasında , sürekli gider gelir.Bu arada, yaşaması gereken şu anı  yani şimdiyi kaybeder. Çoğu zaman, yediği yemeğin bile tadını alamaz. Belki de mutsuzluğunun  bir nedeni de budur. Mutlu olmanın formülü, şimdi ve burada olmak ve kendi kendine yetebilmektir. Şimdi ve burada bilinçli yaşamak yerine, yaşamamaktan ve Geçmiş ve gelecek zamanın kölesi olmaktan kendinizi kurtarın. Bir düşünüre göre: " Ne geçmiş zaman ne de gelecek zaman var, sadece sonsuz bir ŞİMDİ vardır." Bilinçli yaşamak bir tercihtir.  Acıları ve zevkleri, bilinçli ve iradeli olarak kontrol edebiliriz.Yalnızca bir tek hayatınız var. Şimdi değil de,  ölünce mi hayatını yaşayacak sın?  Burada değil de nerede yaşayacaksın? Zamanının ( her anın ) kıymetini bil ; şu anı farkındalıkla yaşa ve mutlu ol. Geçmiş ve geleceğin negatif ve kötü düşünce ve duygu  yüklerini  oradan oraya taşımaktan vazgeç. Geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanın son derece ağır psikolojik yüklerini birlikte taşımak ; en güçlü insanı bile çökertir. Hiç kimse, bu kadar ağır negatif bir yükü uzun süre taşıyamaz.  Bu hamallıktan bir an önce kurtulmak,  kendi elimizdedir. Sürekli  ve aşırı korku, endişe, kaygı ve sürekli üzüntü ; insan ömrünü tamamen yiyip bitirebilir ! Şimdi ve burada bilinçli yaşa, var ol; Mutlu ve neşeli ol !
Şimdi, değişken bir süreçtir. Yaşanan şu an geçince, geçmiş zaman olur. Gelecek, geldiği an, şimdiki zamana dönüşür. Heraklitos: " Bir nehirde  iki kere yıkanılmaz." demiştir. Değişim, dönüşüm ve gelişim kaçınılmaz bir gerçektir. Pozitif psikolojiden, felsefeden  ve bu durumdan yararlanmak; olumlu ve iyi bir ruh hali içinde bilinçli ve dolu dolu yaşamak gerekir.  Bilinçli, uyanık ve dikkatli olarak ve önlem alarak şimdi ve burada yaşamaya tam odaklanmak; farkındalıktır.  Pozitif (istendik) , iyi , yararlı ve gerekli değişim, dönüşüm ve gelişim için yarını beklemeye gerek yoktur. Şu anı  ve bu günü farkındalıkla, dolu dolu yaşa ; çünkü yarın çok geç olabilir! Gün, bugündür. En önemli zaman, içinde bulunduğumuz şimdiki zamandır. Şimdi ve burada eğitimi, iyileştirir. Moralimizi yükseltelim ve kuvvetlendirelim. Bir sorunla karşılaştığımız zaman bunun çözüleceğini ; stresli ve zor günlerin  geçip gideceğini  bilmemiz , bizi  rahatlatır. Bilinçsiz ve bilgisiz  insan, sahip olduğu güçleri;  kendi kendini hastalandırmak ve yok etmek için, farkında olmadan kullanmaktadır! Birey, içindeki güç ve yeteneklerin farkına varmalı , bilgili ve bilinçli olarak bunları çok iyi kullanmalıdır.  Bilgilenme ve bilinçlenme sonucu kazandığı içgörüyle, kendi kendine sürekli ve sistemli olarak yardım eder. Eyleme geçmesini, mutlu, sağlıklı ve başarılı olmasını engelleyen  negatif ve kötü davranışlarını değiştirmeli ve yenmelidir. Akıllı insan, sahip olduğu güç ve yeteneklerini, hayatta kalmak ( var olmak) kendi kendini korumak, iyileştirmek; sağlıklı, mutlu ve başarılı olmak için kullanabilir. Bilinç altını, farkındalık bilinciyle yeniden programlamak ; sürekli ve kalıcı başarı amacıyla bu muazzam gücü, yüzde yüz kullanmak gerekmektedir. Kendi kendine zarar veren davranışlarını , hemen şimdi ve burada; olumlu, iyi ve yararlı olanlarla değiştir. Kötü alışkanlıklardan uzak dur. Boş yere kendi kendinizi yemeyin. " Bir gün geriye dönüp baktığınız zaman, büyük bir olasılıkla buna güleceksiniz . " Öyleyse , niçin " şimdi ve burada " gülmüyor sunuz ? Sonunda pişman olacağınız şeye, neden şimdi pişman olmuyorsunuz?   Kendi kendimizi bilinçli olarak koruma ve  iyileştirme bilim ve sanatının en iyi uzmanı olmaya çalışalım. Kendimizin en iyi doktoru, uzman öğretmeni ve rehberi olabiliriz. Doktorluk ve öğretmenlik, bilim olduğu kadar aynı zamanda sanattır.  ⧪⧫⧬⧭⬀⬁⬂⬃⬄⬅ 
    

31 Ağustos 2017 Perşembe

AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLAN BİREYİN ÖZELLİKLERİ

     Ruh sağlığı bireyin kendi kendisiyle ve çevresiyle aktif (dinamik) bir denge, uyum ve barış içinde olmasını gerektirir. Bireyin, kendi kendisiyle barışık ve  aynı zamanda toplumla barış içinde olması ;sürekli uyum, denge ve düzen sağlayabilmesi için yeterli çabayı bilinçli olarak göstermesi gerekir. S. Freud, ruh sağlığını " sevmek ve çalışmak " olarak özetler ama bu tanım, tam ve yeterli değildir. Sorgulamak ve bilinçli olarak eleştirmek gerekir. Pozitif felsefe, akılcı ve gerçekçi inceleme, sorgulama ve bilinçli eleştiri yapmayı gerektirir. Herhangi bir düşünceyi, akıl ve mantık süzgecinden geçirmeden, hiç düşünmeden ve sorgulamadan uygulamak doğru değildir.
     İyi bir terapist, sadece kuramcı değil; aynı zamanda uygulamacıdır. Bilir ve yapabilir. Başarılı bir tedavi için, kuram gerekli ancak yeterli değildir.Akıl sağlığı ve felsefe değişken ve göreceli olmakla birlikte, genellikle kabul gören görüşler vardır. Bir görüşe göre, " Hemen hemen tüm hastalıkların kaynağı beyindir. İnsanların akıl, mantık, zeka ve düşünce gücüyle; yaşam savaşı verdikleri düşünüldüğünde, hastalıkların gerçek nedeninin insan beyni olduğunu ileri sürmek doğru olabilir. Eğer bu düşünceler doğruysa, gerçek tedavinin kaynağı da insan beynidir. Hastalıklarla savaşta akıl, mantık, zeka ve düşünce gücü en iyi ve en etkili şekilde kullanılabilir. Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. İnsan kafası ve vücuduyla tam bir bütündür. İkisi arasında sürekli iletişim( etkileşim) vardır. Sağlam ve sağlıklı bir vücut, sağlam ve sağlıklı çalışan  bir kafayla mümkündür. Bireylerin, pozitif ve iyimser bir bakış açısı edinmelerine yardım etmek amacıyla;
danışmanlar, pozitif psikolojiden yararlanmalıdırlar. Olumlu kişilik özelliklerine sahip olmak,bunları geliştirmek , pozitif ve iyimser düşünmek; insanı mutlu eder. Pozitif psikoloji bunlara çok önem verir. Bireyi odaklanmaya ve motivasyona yönlendirir. Önlemek, tedavi etmekten çok daha önemli ve yararlıdır.
  • ⇾   Ruh sağlığı yerinde olan bireyin nitelikleri nelerdir? Mantıklı düşünmeyi bilir, düşünce gücü yeterlidir. Gereksiz ve yersiz korku, endişe ve  aşırı kaygıları yoktur. Stresle başa çıkabilir. Sıkıntı ve strese dayanabilir.Psikolojik yönden sağlıklı olan birey; kuruntu,  gereksiz kuşku, üzüntü, öfke ,  kendine güvensizlik, anksiyete v.b. gibi hastalık neden ve belirtilerinden uzaktır.Bir bozukluk durumundan, daha hızlı ve daha kısa sürede normale dönebilir.  Kendi kendine yeterlidir. Kendine güveni ve öz saygısı gelişmiştir. Kendini  ve başkalarını olduğu gibi kabul eder. Aşağılık duygusu veya aşırı bir üstünlük duygusu yoktur. Öz eleştiri yapar, kendi kendini sorgulayabilir ve inceleyebilir. Realite prensibini hatırlar. Sorunlardan ve onlara eşlik eden acılardan kaçmaz! Normal ve küçük acıları çekmeye katlanır. Zevklerini ertelemeyi veya gerekirse onlardan vazgeçmeyi öğrenir. Acılarla başa çıkabilir. Onlara daha iyi dayanmak için çareler ve yollar arayıp bulur. Gerçek cesarete sahiptir.Kendisi ve çevresiyle  barış ve uyum içindedir. Geleceğe ümitle bakar ve hedeflerine ulaşmak için mücadele eder. Amaç ve hedeflerine, normal ve uygun  yollardan ulaşma çabası içindedir. Toplumda bir yeri ve görevi olduğunun bilincindedir.  Görevini ve işini severek yapar. Sorumluluk bilincine sahiptir. Bağımsız , özgür ve etkin olarak girişimlerde bulunur. Bireysel kararlar alır ve bunları uygular. Başarısızlık halinde , sonuca katlanabilir ve bundan ders alabilir. Becerilerinin, gizil güç ve yeteneklerinin farkındadır. Kendini bilir, noksanlarını görüp bunları tamamlamaya ve gidermeye çalışır. Hayal ve gerçeği ayırt etme güç ve yetkisine sahiptir. Sorun ve çatışma çözme beceri ve yeteneğini geliştirir. Problemlerini, akılcı ve gerçekçi yollarla çözer. Başkalarıyla iş birliği yapabilir. İnsanlarla, sevgi ve saygıya dayanan tutarlı ilişkiler kurabilir.
  •     Yaşadığı çevre ve toplumla ters düşmeyen, inandığı değerleri  ve inançları olan bir kişidir. Başkalarının düşünce ve inançlarını  paylaşmasa da  onlara saygılı ve hoşgörülüdür. Kötümser değil, iyimserdir. Negatif değil, pozitif düşünür. Kendi kendini, bilinçli ve iradeli olarak denetleyebilir. kendine hakim olur. Kendi kendine bilinçli olarak yardım edebilir. 
  •           ⇿     Akıl sağlığı yerinde olan bir insanın, mesleği dışında eğlendirici, dinlendirici ve kendisini geliştirici uğraşları (hobileri)  vardır. Kendi isteklerini, diğer insanların isteklerini de dikkate alarak karşılamaya çalışır. Çevresinde olup bitenlerle ilgilenir. İnsanlarla olumlu ve yararlı iletişim kurar. Onlarla iyi geçinir. Engel ve zorluklar karşısında kesinlikle ümitsizliğe kapılmaz. Sakin ve sabırlıdır. Esnek bakış açısına sahip ve hoşgörülüdür. Başkalarının yanılgılarına ve kendi hatalarına yerinde ve zamanında gülüp geçebilir. Yaşamın önemini ve değerini bilir. Bu niteliklerin, olgun bir insanda bulunması gerekir.

29 Ağustos 2017 Salı

YAŞAMIN GİZİ ( SIRRI )

     Adamın biri, yaşamın gizini merak eder. Çok uzak bir memlekette yaşayan bir bilgenin bunu bildiğini öğrenir ve yola düşer. Günlerce yol aldıktan sonra, bilgeyi bulur ve ona sorar: " Hayatın sırrını sizden öğrenmek için uzak diyardan buraya kadar geldim." der. Bilge: " Hoş geldin ama boşuna zahmet etmişsin. Sır ve gerçek, insanın içindedir. Ne arıyorsan,  önce kendi içinde ara. Olgun insan, aradığı gerçeği kendi içinde bulacaktır. Büyük evrende ne varsa, küçük evren olan insanda da o vardır. Onu arayıp bulmak gerekir. Sağlık, mutlulk,huzur, başarı,  gençlik ... Her şey, insanın kendi elindedir.
     Yaşamın gizini arayan adam, gerçeğin bulunduğu yeri, öğrenerek; bu kadar uzun yola boş yere çıkmadığını anlar ve yaşadığı memlekete geri döner.   ↣  İNSANOĞLU ÇOK AMA  ADAM AZ
  • Yaşamın  özünü merak eden bir gezgin, diyar diyar  dolaşıp; karşılaştığı bilgelere sorular sorarak, bu konuda bilmediklerini öğrenmeye çalışırdı. Günün birinde, uzak ve çok yüksek bir yerde,  bir bilgenin yaşadığını öğrenir. Gezgin, bilgenin yanına gider ve ona, iki soru sormak istediğini söyler: 1. Bu dünyada, başarılması en zor olan şey nedir? Bilge, şöyle yanıtlar: " İyi ve olgun bir insan olmayı başarmaktır." 2. " Dünyada en çok ve en az bulunan iki şey nedir? " Bilge: " İnsanoğlu çok ama adam azdır." diye cevap verir.
        FELSEFE NEYE YARAR?
        
       Diyojene, " felsefenin ne yararını gördün ?" diye sorulduğunda; şu yanıtı vermiş: " Her şey biryana, talihin bütün cilvelerine karşı; hazırlıklı ve tedbirli olmayı öğrendim." " Hiçbir şey bilmediğin halde, filozof olduğunu ve felsefe yaptığını söylüyorsun" diyen birine, "Bilgeliği benimsemek  ve düşünmek de felsefedir." diye cevap verdi.  Felsefe,  akılcı öz eleştiri yapmak ve kendi kendini bilinçli olarak sorgulamaktır. Felsefe yapmak için uygun değilim diyene: " İyi ve güzel yaşamak umurunda değilse, ne diye yaşıyorsun? " diye karşılık verdi. Pozitif felsefe, insanı bilinçlendirir. Sürekli ilerleme çabasıdır. Farkındalık bilinciyle, sorgulayıcı ve eleştirel  bir görüş açısına  sahiptir. Yapılması ve yapılmaması gerekenleri gösterir.  Pozitif  felsefe, insanın mutlu yaşamasını sağlamaya çalışır. İnsan akıllı,bilinçli, özgür irade sahibi ve düşünen bir varlıktır. Karmaşık ve değişkendir. Aklını kullanmadan ve hiç düşünmeden, içgüdüsel ve dürtüsel davranan; tutku, eğilim ve zevklerine kendini kaptıran insan, hayvanlardan farkı olmayan ve bilinçaltının kölesi olan bir zavallıdır.
    
Aristoteles, " Felsefenin ne faydasını gördün?" diye soran birine  şöyle cevap verdi: " Birçok kişinin ceza korkusuyla yapmadığı ve yasa zoruyla yaptığı şeyleri, bana buyrulmadan; kendiliğimden yapmayı veya yapmamayı öğrendim." 

   "  Zevklerden uzak durmak değil, onlara yenik düşmemek ve üstesinden gelmek önemlidir." Acıların ve zevklerin kölesi değil, onların efendisi olmak gereklidir.