18 Ağustos 2017 Cuma

KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET VE BEKLENTİ ETKİSİ

 
     "  Bir kişi, neyi bekliyorsa; onun gerçekleşme olasılığı daha yüksektir." Beklentiler  her zaman kendini gerçekleştirmediği gibi  aynı zamanda, istisna da olsa " Kendini gerçekleştirmeyen kehanet " ' in söz konusu olduğu durumlar da bulunmaktadır.  Kendini gerçekleştiren kehanet , bireyin öngördüğü  ve başına gelebilecek şeylerle ilgili düşünce, inanç ve beklentilerinin  bir şekilde gerçekleşmesidir. Olumsuz düşünmemiz ve kötümser olmamız veya olumlu düşünmek ve iyimserlik, kendini doğrulayan kehanete yol açabilir. Düşüncelerimizin  duygu ve davranışlarımızı belirlemesi ve yönlendirmesi sonucunda, gerçek olmasını beklediğimiz şeyler; başımıza gelmektedir. İnsanlar, başlarına gelen  olaylardan çok; bunlarla ilgili mantıksız, gerçek dışı ve akılcı olmayan düşüncelerinden olumsuz (istenmedik) bir şekilde etkilenirler.  Bakış açımız ve düşüncelerimiz, karşılaştığımız birçok olay ve durumu belirler. Ne düşünür, neye inanır ve neyi beklersek; sonunda onu yaşarız. Jack E. ADDİNGTON, bir öz deyişinde : " Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey; mutlaka gerçekleşir." demektedir. Öyleyse önemli olan akılcı, gerçekçi ve mantıklı olmak; olumlu (istendik), iyi ve yararlı  şeyler düşünmek ve bunları uygulamaktır. Pozitif psikoloji ve yaşam felsefeniz, hayatınızı olumlu ( istendik ) ve iyi yönde değiştirmekte büyük rol oynar. Negatif ve kötümser düşünce ve duyguların gelişerek, kendilerini gerçekleştiren kehanetlere dönüşmesini önler. Sizin negatif ve kötü  bir psikolojik durum içine  girmenize engel olur. Talih, cesaret edene güler. Yaşam, cesurları sever. Cesur ve sabırlı olmak gerekir. Olumsuz ve kötü zihinsel kurgu " negatif düşünceler ", beynimizi  bize karşı; olumsuz ve istemediğimiz yönde çalışmaya programlar. Bu kötü  ve negatif durumu ,  iyi ve pozitif  durumla değiştirmek bizim elimizdedir. Olumlu ve iyimser düşünce gücünün  temel noktası, beynin pozitif (→ + ⥅)  istendik ve iyi yönde programlanmasıdır. Konu ile ilgili , ders çıkarılacak bir öyküyü sizinle paylaşmak istiyorum :
      
      Yaşamında bütün kötü ve istemediği  şeylerin hep kendisini bulduğunu düşünen, hiçbir  şeyden zevk almayan ; dolayısıyla her şeyin kötüsünü bekleyen  ve bunların başına geleceğinden korkan, karamsar bir adam; bir yaz günü, yurt dışına kaçmayı planlar. Gecenin karanlığından yararlanarak, yurt dışına giden bir trenin yük vagonuna biner. Bir süre sonra, tren hareket eder. Bu sırada adam, yanında taşıdığı ışıldağı yakar ve bakar. Yanlışlıkla trenin dondurucu kısmına bindiğini görür. " Eyvah! Burada donarak öleceğim" diye düşünür. Soğutucunun bulunduğu vagonun kapısını açmaya çalışır ama kapı,  üzerine kilitlenmiştir. Kilitli kapıyı tekmeler ama bir türlü açamaz. Bağırıp çağırır fakat sesini kimseye duyuramaz. " Burası çok soğuyacak, üşüyorum,  buradan çıkamazsam kaskatı donarak öleceğim." Düşünceleri ve ölüm korkusuyla, içeride bulduğu yarısı yırtık; bir karton kutunun içine girer, titremeye başlar! Bu şekilde yolculuğuna devam eder. Ertesi gün, tren gideceği yere ulaşır. Vagonun kapısını açan işçiler, içeride kaskatı kesilmiş  ve donarak ölmüş bir  adam görürler. 
     Bu sıra dışı olayın ilginç ve düşündürücü  yanı :  motoru bozuk olduğundan,  vagonun dondurucusu çalışmamaktadır. İçerideki sıcaklık 18 santigrat derece yani normaldir.  Vagonda bol miktarda hava vardır. Bu  ortam ve koşullarda,  donarak ölmeyi  gerektiren  bir durum yoktur.  Korku koşullanması  ve olumsuz beklenti,  kendini gerçekleştiren bir kehanete  dönüşmüştür. Karamsar ve olumsuz düşünen zavallı adam, donarak öleceği korkusu ve beklentisi yüzünden yaşamını  yitirmiştir. Korktuğu başına gelmiştir. İnsan yaşamı, her şeyden daha değerli ve önemlidir. Yaşam bilinçli, uyanık dikkatli ve tedbirli olmayı gerektirir. Beynimizin ve vücudumuzun  kölesi değil, efendisi  olmayı tercih edelim. İnsan sadece gelip geçici düşünce inanç, duygu ve davranışlardan ibaret değildir. Beyni, vücudu, psikolojisi ve ruh haliyle birlikte tam bir bütündür. Bilinçli farkındalıkla  ve bütün olarak çalışabilir. Bilinçsiz ve etkisiz çalışma, dibi delik bir kovayla ; su taşıyıp yangın  söndürme çabasına benzer. Bu şekilde çalışmak boşuna ve sonuçsuzdur. İşe başlarken sonucunu da  düşünmek gereklidir. İnsan, kendi kurtuluş savaşını zaferle sonuçlandıracak maddi ve manevi bütün güçlere ve yeteneklere sahiptir. En amansız hastalıklarla savaşan ve onları yenen, korkunç tehlikeler karşısında ölümle göz göze gelen ve  başarı kazanan  gerçek kahramanlar vardır.  Onlar, ölüm korkusunu yenen ve diğer tüm korkularla daha kolay başa çıkan ; bilinçli yaşamlarına  yıllar ekleyen , değerli ve önemli insanlardır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder